Yunan doktor ve filozof Parmenides’in, “I would cure all disease, if I produce fever” “ısıyı vücutta oluşturabilseydim, tüm hastalıkların üstesinden gelirdim” tıp tarihine yazılmış sözü son derece manalıdır. 1800’lerin sonunda Cerrah William Cole ile başlayan ısı ile kanser tedavi yöntemi, geçtiğimiz yüz yılda ciddi düzeyde yol almıştır. Tüm Vücut Hipertermi Tedavisi ve Bölgesel Hipertermi özel geliştirilen cihazlar yöntemi ile hastaların vücut ısılarını veya tümörlü bölgenin/tümörün ısısını artırmayı hedeflemektedir. Kombine kullanımda eş zamanlı uygulanan kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini arttırdığını gösterir çalışmalar vardır. Ancak, var olan cihazlar ve cihazların ısıyı oluşturma yöntemleri (elektrohipertermi, mikrodalga ile hipertermi, tüm vücudu ısıtarak hipertermi) arasında son derece büyük farklılıklar vardır. Avrupa’da çok sayıda klinikte uygulanıyor olmakla birlikte, ülkemizde bu alana ilgi yenilerde başlamıştır. Hastalara hipertermik tedavi yöntemleri ile şifa vaat etmek ve hastaları yönlendirmeye çalışmak, doğru bir yöntem değildir. Standart tedavi uygulamaları ile şansı daha az olan bazı hastalara, uygulanan tedavilerin etkinliğine bir miktar daha katkı sağlaması amacı ile yardımcı bir tedavi yöntemi olarak sunulabilir. Bu yöntemler, kanser ve tedavisinde asla kendi başına temel tedavi yöntemleri olarak sunulamaz.